Yapımcı ....:    Terminal Reality
Y. Tarihi ....:    2000
Yazan ........:   draedan   -    9.Aralık.00
     

      Bir oyunda bu kadar korktuğumu hatırlamıyorum ( Evil Dead'i 7-8 yaşlarındayken seyrettiğimi hatırlatırım ). Eğer zifiri karanlıkta ve iyi bir ses sistemi ile oynarsanız, ilk günün sonu hayatınızın tecrübesi olabilir. İlk gece yattıktan hemen sonra gelişen olaylar Evil Dead 'den beri yaşadığım en büyük korku sayılabilir ( olayı anlatmak istemiyorum, siz de korkun diye ). Olay bittiğinde hemen ışığı açıp 5dk mola verdim. Geri döndüğümde oyunu oynasam mı diye düşünüyordum.

      Böyle bir başlangıç BWP için büyük bir artı. Dediğim gibin atmosfer manyak etkileyici. Filmi seyrettiniz mi bilmem ama beni acaip etkilemişti ( çok enteresan bir tecrübe, seyretmezseniz hayatınız değişmez ama seyrederseniz bakış açınız değişecek ). Eleman kamerayı düşürdüğünde film bitti, film bitti diye içimden tekrarlıyordum. Film, 3 gencin Burkittsville ( daha sonra eski adının Blair olduğunu öğreniyoz ) Kasabası'nın Blair Witch Efsanesini araştırmalarını anlatıyordu. Gelişen olayları ancak bunların bıraktıkları kameradaki filmden öğrenebiliyoduk.

      Oyun ise direk olarak filmin tekrarı değil, sadece Blair Witch Efsanesi'nden yola çıkıyor.

      Nocturne ( aynı firma yaptı, Terminal Reality ) ile acaip benzerlikleri var. Motor, şekil-şemal tamamen aynı, kontroller haricinde. Sanırım onda mouse kontrolu olmadığı için çok zor yönetiyoduk kahramanı. Nocturne'da Spookhouse adlı doğadışı olaylara bakan bir örgütün elemanı olan Stranger 'ı yönetiyoruz. BWP'de ise Spookhouse'dan Elspeth - DOC - Holliday ile top koşturuyoz. Stranger'ı da oyunun başındaki training kısımlarında görmekteyiz.

      Olayın başı böyleyken esas konu DOC'un kasabaya gelip milletle konuşmasıyla anlaşılıyor. Rustin Parr yakınlarını kaybedince kasabada yaşamanın gereksiz olduğuna karar verip, dışına yerleşir. Yerleştiği yeni evde her gece çoğalmak şartıyla sesler duyar ve sonunda kendine hakim olamayıp ses ne isterse yapmaya başlar. Bir süre sonra kasabadan önüne gelen çoçuğu kaçırıp öldürmesini ister ve Parr'da karşı gelemez. Toplam 8 çoçuğu kaçırır, 7'sini de öldürür, çok pişman olmasına rağmen, elinden birşey gelmez. Sonuncusu kaçmayı başarır ama zombie'den bir farkı kalmaz; yemeden içmeden kesilmiştir. Ses sonunda kasabaya gider ve yaptıklarını söylersen seni terkecem der Parr'a ve böylece Rustin Parr teslim olup, idam cezasına mahkum edilir.

      Farkındaysanız, film gibi anlattım ( her zaman yapmam yani ). Çünkü oyun sırasında harbiden kendinizi filmin ortasındaymış gibi hissediyonuz. Ara demoların bunda acaip katkısı var. Yalnız konuşma dialoglarında seçme şansınız yok, olayı biz yönlendirmiyoruz. Ayrıcana bütün dialog ve yaşadığınız olayları kasete ve not defterinize kaydediyorsunuz.

      Çözünürlük en fazla 640x480 olup 3D Kart zorunlu. Elemanların suratlarında dalga geçercesine hiçbir değişiklik olmuyor, konuşurken sanki duvara konuşuyolar. Hatta kafa bile çevirmiyorlar. Ama bunun haricinde grafikler ve animasyonlar harika olmuş, karanlık, gri bir ortam hakim, ormanda ise zifiri karanlık. Çok fazla yaratık çeşidi yok. Bunlar şekle göre zıplıyo, koşuyor ( bu arada şimşekler çakıyor ve korkuyonuz haliyle ), camları kırıp üzerinize olmadık yerde atlıyolar. BWP, aynı Alone in The Dark gibin kameralar üzerine kurulu, fakat bunu iyi becerememişler. Bazen kamera çok uygunsuz bir yerde değişiyor veya değişmiyor, yaratıktan kaçamıyosunuz veya onu göremeden ateş ediyonuz.

      Atmosfer harika dedim ya, bunun nedenlerinden biri de fener kullanma şeklinin çok güzel oluşu. El fenerinizle veya silahınızın feneri ile etrafı araştırırken ( görüş açısı çok dar ) karanlıkta üzerinize doğru gelen yaratığı son anda görmek çok etkileyici. Bu arada birsürü silahınız var; pistol, rifle, şok aleti. Uzun mesafeli silahların hedefi gösteren kırmızı ışıkları var, eğer options'dan auto aim'i seçmezseniz işiniz çok zorlaşacaktır. Tabii inventory'de sırf silah yok; pusula, hayalet tanımlayan araç vs.

      Adventure öğesini oyunun başında seçebiliyorsunuz, ister az ister çok. Ama ikisinde de fazla birşey yok. Onla, bunla konuşmanız, nereyi gitçeğinizi anlamanız yeterli. Öyle klasik bir adv'deki gibi onla bunu kullan, birleştir mantığı yok. Ama çok hoşuma giden, kasetteki sesleri çözme bulmacası var. Aynı bir dedektif gibin yani.

      Korku oyun ve filmlerinde müzik çok önemli. BWP'de AiTD 'ta olduğu gibi yaratığı gördüğünüz an korkutucu bir müzik başlıyor. Birşey keşfettiğiniz zamanlar ( indy gibin ) haricinde müzik yok, sırf ses efekti var; yıldırım, zemin sesi, çoçukların sesleri gibi.

      Bi ara öyle bir korku salıyor ki içinizi camların yanından geçerken, yeni bir sokağa, ormanda yeni bir grafiğe girerken çok yavaş ve dikkatli hareket ediyorsunuz.

      Efsane toplam 3 bölümden oluşuyor, hepsi arka arkaya devam ediyor. Şu an hepsi piyasada.

      Sonuç olarak harika bir senaryoya oturtulmuş ( milletle konuşurken yavaş yavaş ürkmeye, kendinizi olaya kaptırmaya başlıyosunuz ) harika bir action-adventure ( action ağırlıklı ). Sakın ha kaçırmayın!